KONYA İNANÇ
ÖZGÜRLÜKLERİ PLATFORMU
426. HAFTA BASIN AÇIKLAMASI
Rahman, Rahim,
Allah’ın Adıyla
“ Hikmetle ve güzel öğütle Rabbinin yoluna davet et. Ve onlarla en
güzel bir şekilde mücadele et. Kuşkusuz senin Rabbin yolundan sapanları en iyi
bilen odur. Ve O hidayet üzere olanları da en iyi bilendir.”
( Nahl Suresi 125. Ayet)
Sevgili dostlar, değerli basın mensupları;
Üzerinde uzun tartışmalar yaşanan
bir seçim sona erdi. Seçimin kendisi kadar vaat edilenler yapılacağı iddia
olunanlar ve seçimden sonrası için oluşan beklentiler de önemlidir. Seçim
öncesi kanaat önderleri oldukları iddia edilen kişilerin açıklamaları seçimle
alakalı kurdukları cümleler ve yaptıkları çağrılar da en az seçimin kendisi
kadar önemlidir.
Seçim sonrası İslam ümmeti üzerinde
oluştuğu iddia olunan sevinç ortamı da ya bir hakikattir ya da yeni projelerin
bir parçasıdır. Şimdi gözler ve kulaklar elde edilmek istenilen maslahatlara,
dört gözle beklenilen umutlara seçim beyannamelerinde olmayıp fakat toplantılarda
yapılan vaatlere ya da yapıldığı vehim olunan hayallere çevrilmiştir.
Usul itibariyle esasta şer olanın
ferde hak olması mümkün değildir. Şer murat edilerek yapılan amelin hayır üzere
maslahatlar oluşturması da mümkün değildir.
Laik devletin yapısı bu esas
ilkenin üzerine inşa edilmiştir. Yasalar ve kanunlar bu esas ilkeye bağlı
kalmak durumundadırlar. Sonuçları itibariyle dini esaslara uygun düşen yasalar
dahi esası itibariyle laik temelli olmak mecburiyetindedir. Hal böyle olunca
kanunların, yasaların dini anlamda bir ıslahı şeklen mümkün olsa da esas da
mümkün olamayacaktır.
Dini argümanlar kullanarak belirgin
maslahatların elde edileceği vaatlerinde bulunan önderlikleri kendilerinden
menkul kanaat sahipleri bu yaman problemin içerisinde vaaz ettikleri
maslahatlara ulaşmak için ne yapacaklar ve ya ulaşamadıklarında hangi
mazeretleri ileri sürecekler önümüzdeki vakitler bumları gösterecektir.
İslam coğrafyasından ekranlara
yansıyan görüntülerin hakikatleri de yine önümüzdeki zaman içerisinde ortaya
çıkacaktır. Arzumuz bu görüntülerin daha da iyileşerek artmasından yanadır.
Tecrübelerimiz ise bunların birer hatıra kalıp görünenle gerçeğin çok farklı
olduğu yönündedir. Korkumuz ve endişemiz bu sevinçlerin bir pişmanlık ve bir
toplumsal acıya dönüşmesi yönündedir.
Meydana gelen durum uzun süredir
var olagelen durumun kendisinden ibarettir. Yeni ve yenilenen şeylerin
varlığını gelecek günler gösterecek, bunların hayır mı şer mi olduğunu günü
geldiğinde basiretli, basiretsiz bütün gözler görecektir. Umutlarını ve
hayallerini başkasının amellerine bağlayanlar kendileri atalete mahkum kalacak,
korkarız ki gerçekleşmeyen hayallerinin yanında terk ettikleri amellerinden de
hesaba çekileceklerdir.
Müslüman halkımızı bireysel ve
toplumsal hassasiyetlerini canlı tutmaya ulaşmak istedikleri hedeflerine
yönelik ameller işlemeye var olan mevcut iyiliklerini arttırmaya hayal yerine
amel üretmeye davet ediyoruz.
Tarihin bir ibret levhası olduğu, sonu
kan ve zulümle bitecek heyecanların bulunmadığı, tevhid ve adalet üzere kurulu
bir dünyada yaşama umudu ile hepinizi 427. Haftada aynı yer ve saatte buluşmak
üzere Allah’a emanet ederiz.
KONYA
İNANÇ ÖZGÜRLÜKLERİ PLATFORMU
25 Muharrem 1437 (07.11.2015) Haftanın Basın Sözcüsü: MUHARREM KESKİN
Henüz hiç yorum yapılmamış!