İNANÇ ÖZGÜRLÜĞÜ PLATFORMU 13.HAFTA BASIN AÇIKLAMASI

                ÖZÜR TAMAM DA, ÇÖZÜM NE ZAMAN?...

                İslam dini akıllı insanlara hitap eder. Aklı olmayan insanları dini hükümlere uymamaktan sorumlu tutmaz. Dinin başörtüsü emri ile yükümlü tuttukları akıl ve baliğ olanlardır.

                Başörtüsü takan insanlar toplumun içinden, ne yaptığım ve neden yaptığım bilen insanlardır.Ama genelde standart dışı unsurlar için yapılan araştırmalara konu edinmekte, sanki anormal bir şey yapıyorlarmış gibi anketlere muhatap olmaktadırlar.

                İyi bilinsin ki, başörtülü kadınlar, araştırmacılara malzeme, anköterlere denek değildirler. Tek amaçlan Yüce Yaratanın emirlerini yerine getirmek olan izzetli ve şerefli insanlardır. Başörtülü kadınlar üzerinden raytink yapmaya çalışan araştırmacıları, anketörleri, bu araştırma ve anketleri yayınlayan kurum ve kuruluşları protesto ediyor, halterini bilmeye çağırıyoruz.

                Başörtülüler başkalannm isteklerine göre şekillenen hayatın en büyük zillet olduğunu bilirler. Başörtüsünü Allah m emri olduğu için örterler, hayatlannı Allah m emirlerine göre şekillendirmeye çalışırlar.

                Başörtülü sayısının artmasından sevinç duyuyoruz. Yıllardır süren baskı ve saldırıların sonuçsuz kalması ve Dinin emirlerine bağlılığının artması normal sonuçtur. Baskı ve dayatmacılar takip ettikleri metodun yanlışlığım görmeli ve yanlışlardan vaz geçmelidirler.

                Başörtülü sayısındaki artışın daha fazla baskı, daha fazla dayatmanın gerekçesi yapmaya çalışırlarsa yine kaybedeceklerdir. Zira başörtüsü Allah’ m emridir. Allah m emirlerine karşı çıkanlar Allah a karşı gelmektedirler. Allah a karşı gelenin kazanması mümkün müdür?

                Başbakanın, Adana Kozan ve Rize’de başörtülü öğrencilerin maruz kaldığı saldırılardan sonra kendilerini aramasını ve teselli etmesini olumlu buluyoruz. Ama önemli olan teselli değil çözümdür. Kendisi nin mazeret üretecek ve teselli edecek değil, çözüm üretecek ve hesap soracak durumda olması gerektiğini hatırlatıyoruz.

                Cumhur başkam nm, başbakanlığı ve dış işleri bakanlığı sırasında şerh koyduğu ve yargı denetimine açılmasını istediği yüksek Askeri şura nm kararlarını hiçbir şerh koymadan imzalamasını doğru bulmuyoruz. Makamların büyümesi, doğru tavırların değiştirilmesinde değil, yanlış uygulamaların düzeltilmesinde bir basamak olmalıdır.Hak ve adaleti savunup yanlış kararlara imza atmak güven sarsıcı ve erdemli olmayan davranışlar olmalıdır.

                Bu vesile ile, 8 Aralık 1987 tarihinde başlayan Filistin intifadasın! selamlıyor,Mescidi Aksa’mn ve Kudüs’ün Özgürlüğe kavuşacağı günler için üzerimize düşenleri yapmaya devam edeceğimizi belirtiyoruz.

                Gelecek Cumartesi günü saat 12.00 buluşmak üzere Allah’ a emanet olunuz.