16.HAFTA BASIN AÇIKLAMASI

16.HAFTA BASIN AÇIKLAMASI
16.HAFTA BASIN AÇIKLAMASI

İNANÇ ÖZGÜRLÜĞÜ PLATFORMU 16.HAFTA BASIN AÇIKLAMASI

                HAK, HAKLININ EN MUKADDES MALIDIR...

                Hayata bakışın hak eksenli olmadığı, gücün kutsandığı bir dönem yaşıyoruz. Güçlü olduğunu sananların kendini haklı gördüğü anlayışlarla karşılaşıyoruz.

                Oysa, hakkı değil de gücü kutsayan anlayış bir zulümdür. Bu anlayışın ortaya koyduğu uygulamalar da bir zulümdür. Başörtüsü yasağı da böyle bir anlayışın ürünüdür.

                Başörtüsü yasağı, dini değerlere, inanç ölçülerine uymayan, hukuku hiçe sayan bir dayatmadır. Yasakçıların zulmü görmezden gelmeleri ve sorunun çözümü için bir gayret içinde olmamaları, insana değer vermediklerinin göstergesidir, iktidar, 28 Şubat uygulamalarına karşı ise, 28 Şubat’ın yasaklarını neden devam ettirmektedir?

                Başörtüsü yasağını dayatanlar aslında kendi acziyetlerini ortaya koymaktadırlar. Söyleyecek sözü olmayan, ikna edecek fikri bulunmayanlar dayatmalara başvurur. Başörtülülerin söyleyecek sözleri, anlatacak fikirleri vardır. Onun için baskı ve dayatma yolunu seçmezler, kendilerine uygulanan baskı ve dayatmalardan da yılmazlar.

                Bunun için dayatmalardan vazgeçilmeli, başörtülülerin kamu hizmetlerinden yararlanırken veya bu hizmetleri üretirken maruz kaldıkları en büyük ayrımcılık olan haksız/hukuksuz başörtüsü yasağı mutlaka sona erdirilmelidir.

                Dünya ve Ahiret'te tüm insanlığın mutluluğunu, saadet ve huzurunu isteyen bir dinin mensupları olarak, yasakçıları ve yasaklan devam ettirenleri, kendilerini muhasebe etmeye, vicdan ve değer sahibi olmaya, yanlışlarından vazgeçmeye çağırıyoruz.

                Bu vesile ile uyarıyoruz; Müslüman halkların yaşadığı coğrafyalarda emperyalist oyunlar tezgahlanıyor. Pakistan, Irak, Filistin, Somali, Çeçenistan, Afganistan... da her gün sayıları yüzleri bulan insanlar öldürülüyor. Ümmet birbirine düşürülmek isteniyor. Alevi- Sünni- Şii ayrımları ve kavgaları çıkarılarak aynı dine inanan farklı ırklardan Müslümanlar arasına nifaklar sokulmaya çalışılıyor.

                Biz hiçbir ırk, dil ve renk ile kavgalı olamayız. Bütün ırkların, dillerin ve renklerin Allah tarafından yaratıldığını biliriz. Siyahın beyaza, bayazın siyaha, türkün kürde kürdün türke hiçbir üstünlüğü olmadığını bilir, üstünlüğün ancak takva ile olduğuna iman ederiz.

                Bilinmeli ki, bütün bu kargaşaların sebebi cehalettir. Cehaleti yenmenin yolunu alemlere rahmet olarak gönderilen efendimiz çağlar öncesi tüm insanlığa bildirmiştir; birisi evrensel vahyin ilkeleri, diğeri de bu vahyin model uygulamaları olan Kur’an ve Sünnet'tir.

                Tüm insanlığın kurtuluşu, tüm hukuksuz uygulamaların son bulması Kur’an ve Sünnet’e sarılmakla mümkündür. Allah Rasulünün bu evrensel çağrısını bir kez daha hatırlatıyor, herkesi bu çağrıya kulak vermeye davet ediyoruz.

                Gelecek Cumartesi günü saat 12.00 de buluşmak üzere Allah’a emanet ediyoruz.

Facebook Twitter Google LinkedIn Email

Henüz hiç yorum yapılmamış!

Yorum Yapın